Kozmetiklerle ilgili tüyler ürperten araştırma

1
Her kadın güzel görünmek için kozmetik ürünlerini mutlaka kullanır. Hatta kozmetik ürünleri kadınların hayatında vazgeçilmezlerdendir. Kadınlar makyaj yapmadığında, saçı şekle girmediğinde kendini kötü hissedebilir. Ancak yapılan bir araştırma makyaj yapan bir kadının 515 kimyasalı üzerinde taşıdığını ortaya çıkardı.

Uzmanlar bu kimyasalların pek çok rahatsızlığa neden olacağını, vücudu yıpratacağını söylüyor.

Oje, far, allık, fondoten, saç spreyi, deodrant, brozlaştırıcı krem, şampuan gibi ürünlerin üzerinde yapılan araştırma korkunç sonuçları da ortaya çıkarıyor. Özellikle de günlük hayatta kadınların sürekli kullandığı ürünlerin kısırlık, kanser gibi hastalıkları beraberinde getirebileceği de araştırmadan çıkan bir başka sonuç.

Ruj, oje, parfüm, deodorant, vücut losyonu, saç spreyi, fondöten gibi ürünlerin kimyasal analizini yapan yeni bir araştırma tüyler ürperten sonuçlar ortaya koydu. Araştırmaya göre bu malzemeler birçok kadın için günlük hayatın bir parçası olsa da sağlık açısından büyük bir riski de beraberinde getiriyor.

Deodorant üreticisi Bionsen tarafından yapılan araştırmaya göre, bu kozmetik ürünlerini kullanan bir kadının vücudu her gün 515 kimyasal maddeye maruz kalıyor. Bu kimyasal maddeler alerjiden, hormon bozukluğuna, doğurganlık sorunlarından kansere kadar birçok rahatsızlığa neden olabiliyor.

HANGİ ÜRÜN, NEYE NEDEN OLUYOR?
ŞAMPUAN: Tahriş, kaşıntı, göz hasarı
FAR: Kanser, kısırlık, hormonal bozukluk, organlarda tahribat.
RUJ: Alerji, kanser
OJE: Doğuranlığı azaltabilir, hamilelikte bebek gelişimini etkileyebilir.
PARFÜM: Ağız, boğaz ve gözlerde tahriş, mide bulantısı, böbrek sorunları.
BRONZLAŞTIRICI KREMLER: Kurdeşen, tahriş, hormonal bozukluk.
SAÇ SPREYİ: Alerji, gözler, burunda tahriş, hücre yapısında bozulma.
ALLIK: Kurdeşen, tahriş, hormonal bozukluk.
FONDOTEN: Alerji, kanser.
DEODRANT: Ciltte ve akciğerlerde tahriş, baş ağrısı, solunum problemleri.
YÜZ KREMLERİ: Mikrobik bulaşmalara sebep oluyor, ciltteki yararlı bakterileri öldürüyor

NASIL KORUNABİLİRİZ?
* Çocuk ve gençlerin kozmetik kullanmaması, cilt kuruluğu ve güneşten korunmak için dermatolog önerisiyle ürün alması gerekiyor.
* Saç ve vücut temizliğinde Ph’ı 5.5 olan nötr şampuan ve sabunlar, bunların bulunmadığı durumlarda boya ve parfüm içermeyen doğal beyaz sabun öneriliyor.
* Güneşe çıkarken kozmetik kullanılmaması, sadece 30 faktör ve üzerinde koruma faktörü içeren ürünler kullanılması yararlı bulunuyor.
* Aynı anda üst üste çeşitli kozmetik kremler sürülmesi yerine, uygun olan tek ürün kullanılmalıdır deniyor.
* Cilt bakımı için boya ve parfüm içermeyen ürünlerin tercih edilmesi öneriliyor.
* Bitkisel kozmetiklerin daha az zararlı olduğu veya alerji yapmayacağı düşüncesinin yanlışlığına dikkat çekiliyor.
* Çocuğa makyaj malzemenizi kullandırtmayın.

Göz makyajı nasıl yapılmalı?

0
Eğer açık tenli ve sarışınsanız, şanslısınız çünkü hemen her renk far kullanabilirsiniz. Esmerler ise rahatlıkla koyu tonlar kullanabilir. Kızıllara gelince, onlara en çok karamel, gri, lila veya siyah gibi renkler yakışır...

Gözler yüzün en dikkat çekici bölgelerinden biri. Teninize ve saçınıza uygun bir göz makyajı ile çok daha etkileyici görünebilirsiniz.

Eğer açık tenli ve sarışınsanız, şanslısınız çünkü hemen her renk far kullanabilirsiniz. Karamel, kahve, gri ve krem rengi özellikle yakışacaktır. Önce açık bir rengi (yumuşak bir gri, kemik yada kehverengimsi bir pembe) kirpiklerin dibinden göz kapağının bitimine kadar sürün. Göz kapağının üstüne ise kahverengi, bronz gibi daha koyu renkler kullanın. En koyu tonu da derinlik katması için göz kapağının bitiş çizgisine sürün.

Esmerler rahatlıkla koyu tonlar kullanabilirler. Koyu renk farı kirpiklerin dibine kadar, yanlara dogru hafif uzatarak sürün.

Kızıllar ise karamel, gri, lila veya siyah gibi renkleri kullanabilirler. Bu renklerle sarışınlarinkine benzer makyaj yapabilirsiniz ancak göz ile burun arasındaki bölgeye fazla koyu renkler sürmekten kaçının.

* Eyeliner yada göz kalemini hem üste hem alta yada sadece üste sürebilirsiniz ama mutlaka sürdükten sonra yumuşatmalısınız. Bunu ıslak pamukla, pamuklu çubukla yada bazı göz kalemlerinin arkalarında bulunan silgilerle yapabilirsiniz.
* Açık renkli farlar kullandıysanız ya da günlük hafif bir makyaj istiyorsanız göz kalemini mümkün olduğunca ince sürün, ayrıca kahverengi göz kalemi kullanmak daha doğal görünmenizi sağlayabilir.
* Gözün altına da kalem çekmek yerine, kirpiklerin dibine azıcık koyu renk bir far sürmeyi deneyebilirsiniz.
* Rimel sürerken de bazı şeylere dikkat etmelisiniz. Kurumuş bir rimel (3 aydan sonra kurumaya başlar) istenilen etkiyi göstermez. Rimel sürmeden önce kirpikleriniz tarakla yada kirpik kıvırıcısıyla düzelterek, karışmalarını ya da birbirlerine yapışmalarını engelleyebilirsiniz.
* Biraz ışıltılı ve farklı bir görünüm için siyah veya kahverengi sürdüğünüz rimelin üstüne sadece uçlarına mor yada lacivert sürmeyi deneyebilirsiniz.
* Kirpiklerinizin daha uzun ve gür görünmelerini istiyorsanız, rimelden önce biraz pudra sürüp, kuruduktan sonra da ikinci katı sürmek istediğiniz etkiyi yaratacaktır.

Sibel Can diyeti

0
3 yıldan bu yana çeşitli aralıklarla Sibel Can’a beslenme programı uygulayan Haluk Saçaklı, ünlü sanatçının zayıflamak için büyük bir azim gösterdiğini belirtti. Saçaklı, Sibel Can’ın uyguladığı rejimin sırlarını anlattı.
- Sibel Hanım’ın diyet listesi neden tercihli?
Tercihli istediği için kendisine değişik yiyecek grupları olan listeler hazırladık. Hangisini istiyorsa onu uyguladı ama önemlisi, kahvaltıya hangisiyle başladıysa gün içinde de o listeyi devam ettirmesi oldu.

Bu beslenme programı klasik diyetisyenlerin hazırladıklarından farklı. Çok fazla aç kalınmıyor.
- Egzersiz yapmadan başarmak mümkün mü?
Maalesef değil. Öyle olunca koltuk altında sarkma, göğüste, bacak içinde yumuşama oluyor. Evet, terazide değişiklik oluyor ama yumuşama olmaması için kaslanma şart. Bunun için egzersiz yapılmalı…
- Sibel Can haftanın 5 günü yüzmüş. Bu imkânı bulamayanlar için ne önerirsiniz?

Bu Sibel Hanım’ın tercihiydi, yüzmek istedi. En iyisi haftanın 5 günü birer saat yürümek.
- Sibel Hanımı bu kez diyeti uygulamada başarılı oldu mu sizce?
Çok başarılı oldu. Daha önce hep 60 kiloda kalmıştı, şimdi 57′ye kadar indi. Zaten onun inmek istediği kilo buydu. Kilo vermekten öte bu kiloyu korumak da önemli. Ama bu kez hem eşine hem de bana söz verdi. ‘Dayanamıyorum’ dediği pilav, makarna ve dondurmayı tamamen kesti. ‘Yapacağım’ dedi ve yaptı. Bravo kendisine…
- Bu diyette adet öncesi ve sonrası diye listeler var, bundan bahseder misiniz?
Tarihini önceden kestirebiliyorsak vücutta oluşan ödemi atmak için adet öncesi 3 gün diyetini uyguluyoruz. Adet bittikten sonra vücutta kan dolaşımıyla ilgili bir takım sorunlar oluşuyor, adet sonrası diyeti bunları engelliyor.